Mutluluk
İlk yazımı mutluluk üzerine yazmaya karar verdiğimde İstanbul Taksim’de sokaklardaydım. 2016 yılının son aylarıydı. Yaşamış olduğumuz hayattan olmalı ki kimsenin yüzü gülmüyor artık. İnsanları incelediğim zamanın arasında bir an durdum ve düşündüm. Mutluluk nedir? Mutlu olmak için neler yapılmalıdır? Hemen konu ile ilgili internet üzerinde araştırma yapmaya başladım. Bir çok araştırma bir çok madde var. Mutlu olmak için yapılması gereken on üç şey, çok para kazanmak, evlenmek, yapılması gereken yedi aktivite…
Her insan birbirinden bu kadar farklı iken mutluluğu bu kadar genelleyebilir miyiz? Her insan ayrı ayrı durumlardan mutlu olmaz mı? Bazen aynı durum bile insanlarda farklı etkiler yaratmaz mı? Mesela evlenmek sevdiği biri ile olduğunda mutluluk verirken sevmediği biri ile evlenmek zorunda kalan mutlu olur mu? Bir kişinin önceliği kariyer iken bir başkasının olmadığında kariyerinde yükselmek onu mutlu eder mi?
Aklıma şu soru geldi sonra. Sizce mutluluk yaşanan durumlara bağlanacak kadar basit midir? Yaşadığımız durumlar hayatta kaldığımız sürenin bir döneminde bizi mutlu edebilir evet. Peki ya sonrası? Şöyle düşünsek? Hayatımız bizi mutlu etse daha kökten bir çözüm değil midir?
Bir bebeği düşünün en küçük şeylere gülücükler atıp çevresindeki herkesi mutlu etmez mi? Onu mutsuz eden belli anlar vardır sadece. Karnı acıkır ağlar doyduğunda yine mutlu haline döner.
Gerçek mutluluğa bizde bir bebek kadar saf ve masum olduğumuzda ulaşabiliriz. Yani bizi mutlu edecek anlar değil sadece bizim mutluluğumuza gölge düşürecek anlar olabilir.
Bilimsel açıklamalarda bile beyin yapımızın oluşumu bu yöndedir. Üst beynimizi kullanırsak her şey daha kontrol altında olacaktır. İnsan alt beyni ile hareket ettiği için tüm davranışlarında kendini koruma iç güdüsündedir. Kendinizi rahat bırakın, derin bir nefes alın, insanlara yardım edin, minnet gösterin, gülümseyin, teşekkür edin, sevdiklerinize sarılın… Göreceksiniz ki gün geçtikçe daha mutlu bir insan haline döneceksiniz. Yaşadığınız anlık gerilimleri onarıp mutlu olmaya devam edeceksiniz. Hiç mızmızlanmayın siz bunu yapabilecek güçtesiniz.
Kötü hissediyorum dediğiniz neler var hayatta oturup not alın. Önce bunları not alarak başlayabilirsiniz. Hayatta son saatiniz olsaydı ne hızla onarırdınız bunları. O hızla onarın ve iyiyim demek için neler yapılmalıdır maddelerini çıkarıp devam edin.
Yaşlandıkça insanlar neden çocukluğuna döner? Çünkü insanlar hayatının sonuna yaklaştıkça mutlu olmak isterler. O zaman neden bunu daha önceden yapmıyoruz?
Kendinizi mutsuz hissettiğinizde bir şarkı bile mırıldanmaya başlayabilirsiniz (Sesiniz güzelse yüksek sesle değilse içinizden lütfen 🙂 ). Denemesini yapmak ister misiniz? Ağlayan bir çocuğa şarkı söylediğinizde gülümsemeye başladığını göreceksiniz.
Yargılarımız ve davranışlarımız eşitlendiğinde mutluluğa bir adım daha yaklaşmış oluruz. Mutluluk çıtamızı çok yükseğe koymayıp aldığımız tatminleri yaşadığımız durumları yargılamamalıyız ki bizi öncelerde mutlu eden küçük şeyleri elimizin tersiyle itip daha büyüklerini isteyecek bir karaktere bürünmeyelim. Küçük şeyler bizi mutlu etsin, kendimiz olalım ve daima hayata gülümseyelim ?
